MUSTAFA OZBEK
  5.SINIFLAR
 

                       5.SINIF 5.ÜNİTE DERS NOTU

Merhaba çocuklar aşağıdaki hikâyeyi okuyarak, paylaşmanın önemini düşünelim… Ayrıca ders notumuz içerisinde geçen bilemediğiniz kavramlar için son kısımdaki Bilgin’in sözlüğüne bakabilirsiniz.

 

 

                                                     Paylaşmakla ilgili bir hikâye…
                               Bir gün ermişlerden birine sormuşlar:
           "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?"
"-Bakın göstereyim" demiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş:
-"Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir şart koşmuş.
-"Peki" demişler ve içmeye çalışmışlar. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan ağızlarına götüremiyorlarmış. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine derviş:
-"Şimdi sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe" demiş.
Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. Buyrun deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki arkadaşına uzatarak içirmiş.
Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan."İşte" demiş, derviş.
-"Kim ki, hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim arkadaşını da düşünürse, o da arkadaşı tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz hayatta daima paylaşanlar kazançtadır."

"İnsanlar her zaman kahraman olamazlar ama her zaman iyi bir insan olabilirler."
 

 

 

         
 
 
 

Ne haber dostum?
Bir tavşan gördüm galiba…
                                                                 BAYRAMLARIMIZ

         Tabi ki anlatırım arkadaşlar, Çocuklar siz de beni dikkatle dinleyin.
Bayram sevinç günü demektir. Yılda 2 tane dini bayramımız vardır. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı. Ramazan bayramı ismini Ramazan orucundan alır. Kurban Bayramı ise kurban kesme ibadetinden alır. Ramazan bayramında zekât ve fitrelerle kurban bayramında da kurban etleriyle yoksullara yardım ederiz. Bayramlar Allah’ın inanan kullarına birer ziyafet günleridir. Bu günleri Allah’ın rızasına uygun davranışlarla değerlendirmeliyiz.
 
 

Sana diyorum dostum. Bugün bayram istersen havuçlarımı seninle paylaşabilirim.
Merhaba. Evet, bugün Ramazan bayramı. Bayramlarda ne olur biliyor musun?
Bilgin’e soralım o anlatsın bize. Merhaba Bilgin, dini bayramlarımızı anlatır mısın bize?

 

 
 
 
 

 

Peki, Bilgin Ramazan ve Kurban bayramlarında ne yaparız?
               

"Allah sizin ne dış görünüşünüze, ne mallarınıza bakar. O,sadece sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.                                ( Hadis-i Şerif )
Havuç vereyim mi dostum?
                                                                                                                   

 
 
 
 

Bırak havucu tavşan. Ben de balımı bıraktım. Bu arada bal da çok güzel ve şifalı, üstelik Nahl suresinde baldan bahseder.

Ramazan ayında oruç tutarız. Oruç tutmak İslam’ın 5 şartından biridir. Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Teravih namazı kılarız. Bu namaz 20 rekâttır. Yatsı namazının arkasına kılınır. Camide cemaatle kılınması sünnettir ve sevabı çoktur. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlamıştır. Yine bu ayda evlerimizde veya camilerimizde mukabele yapılır. Yardıma ihtiyacı olanlara yardım ederiz. Ramazan ayının son günlerinde bayram hazırlığı yaparız, evlerimizi temizleriz, tatlılar hazırlarız. Bayramlık kıyafetler alırız. Bayramın ilk günü camiye gideriz. Bayram namazı kılarız. Büyüklerimizle, küçüklerimizle akraba, komşu ve dostlarımızla bayramlaşırız. Ramazan bayramı 3 gündür.
Kurban bayramı 4 gündür. Bu bayramda ekonomik durumu iyi olan Müslümanlar kurban keserler. Kurban kesmek mal ile yapılan bir ibadettir ve vaciptir. Kurban genellikle 3 parçaya ayrılır. Bir kısmı fakirlere dağıtılır, bir kısmı komşu, akraba ve misafirlere ikram edilir. Bir kısmı da ev halkına ayrılır. Bu bayramda da ailemiz, akrabalarımız, komşularımız ve dostlarımızla bayramlaşırız. Dargın ve kırgın olanlarımız bayramlarda barışırlar ve birbirimize hediyeler alırız.

Evet, doğru söylüyorsun. Tamam, Bilgin seni dinliyoruz.
                                                                                                                                            

 
 
 
 
 

Peygamberimiz, işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek:"Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yan yanayız" buyurmuşlardır.
 

 
 
 
 
 

 

        
            MİLLİ
BAYRAMLARIMIZ
                                                                                                                                                        

 

 

                                                               
 

              23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
Bu bayramı,23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışı nedeniyle kutlarız. Atatürk bu günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak Türk çocuklarına armağan etmiştir.
 

 
 
 
 
 

 

                   19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA VE GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
Atatürk,19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmış ve Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır. Anadolu’nun birçok ilini dolaşarak halkın milli mücadeleye katılmasını sağlamıştır. Atatürk’ün Samsun’a çıktığı 19 Mayıs günü yurdumuzda her yıl 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanır.
                                                                        

                                          30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Büyük Taarruz 26 Ağustos 19222de başlamış ve 30 Ağustosta zaferle sonuçlanmıştır. Vatanımızın her karış toprağı düşman işgalinden temizlenmiştir.30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kahraman ordumuza armağan eden Atatürk, bu günü milli bayram ilan etmiştir.
                                           29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI
Ülkemizde 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiş ve Atatürk, bu tarihte ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir. Milletin egemenliğine dayanan Cumhuriyet’in ilan edildiği gün, halkımız için önemli bir gündür. Ülkemizde her yıl 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı olarak kutlanır.
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

                                                                    MEVLİD KANDİLİ
Son Peygamber Hz. Muhammed miladi takvime göre 20 Nisan 571 yılında dünyaya gelmiştir. Bu geceye Mevlit Gecesi denir. Müslümanlar bu geceye önem verirler ve bu gecede Hz. Muhammed saygı ile anılır. Bu gece ve Kutlu Doğum Haftası Kur’an-ı Kerim, mevlit ve salâvatlar okunarak kutlanır.
Biz de kandil gecelerini anlatalım çocuklar.
                                                            

 
 
 
 

                                                                   REGAİB KANDİLİ
Üç aylar diye bilinen Recep, Şaban, Ramazan ayları manevi bakımdan diğer aylardan daha üstün ve daha bereketlidir. Recep ayı gelince Peygamberimiz şöyle dua ederdi:
" Allah’ım bize Recep ve Şabanı mübarek eyle ve bizi ramazana ulaştır."
Recep ayının ilk Cuma gecesi "Regaib Gecesi”dir. Bu gece, Allah’ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu, duaların kabul edildiği mübarek bir gecedir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez(kabul edilir).Bunlar:
-Recebin ilk Cuma gecesi (Regaib Kandili )
-Şabanın onbeşinci gecesi ( Berat Kandili )
-Cuma Geceleri
-Ramazan Bayramı gecesi
-Kurban Bayramı gecesidir."
 
 
 

 
 
 

 

              
 
 
 
 
 
 

                                                                           MİRAC GECESİ
    Allah’ın daveti üzerine sevgili Peygamberimiz bir gece Mekke’de Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescit-i Aksa’ya götürülmüş, oradan Cebrail ile birlikte bütün gökleri aşarak "Sidretül Münteha" denilen makama yükselmiştir. Peygamberimiz buradan daha ileriye gitmiş ve vasıtasız olarak Yüce Allah ile görüşmüştür. Bu yolculuğun Mekke’den Kudüs’e kadar olan bölümüne "İsra",Kudüs’ten itibaren devam eden bölümüne de "Mirac " denir. Peygamberimiz 5 vakit namazı ümmetine Mirac hediyesi olarak getirmiştir. Mirac olayı Peygamberimizin en büyük mucizelerinden biridir.
 

 
 
 
 
 
 
 

 

                                                             BERAT GECESİ
    Şaban ayının onbeşinci gecesi "Berat Gecesi”dir. Borçtan, suç ve cezadan kurtulmak anlamını taşıyan Berat, günahlardan kurtuluş gecesi demektir. Bu gece Yüce Allah’ın, kendisine yönelip af dileyen mü’minleri bağışladığı gecedir. Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
"Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünü de oruç tutunuz. Çünkü Allah Teâlâ, o gece güneş doğuncaya kadar, dünyaya rahmetle tecelli ederek şöyle buyurur.
-Yok mudur bağışlanmak isteyen bağışlayayım?
-Yok mudur rızık isteyen, rızıklandırayım?
-Yok mudur dert ve musibete yakalanan, şifa vereyim*
-Daha ne gibi dilekleri olan varsa istesinler vereyim.
                       

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

                                                         KADİR GECESİ
Ramazan ayının 27.gecesi Kadir Gecesi’dir. Kur’an-ı Kerim Peygamberimize Ramazan ayı içinde bu gecede inmeye başlamış, Hz. Muhammed’e Peygamberlik görevi bu gecede verilmiştir. Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu Kur’an-ı Kerim’de açıkça bildirilmiştir. Peygamberimiz de bu gece hakkında şöyle buyurmuştur:
"Kim ki, faziletine inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır."
Hz. Ayşe bir gün Peygamberimize:
-"Ya Rasulallah Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?"diye sordu.
Peygamberimiz şöyle buyurdu:
-"De ki. Ya Rab; Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet."
 

 
 
 

 

                                                                         
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Helva mı? İşte buna bayıldım. Kandilde sizdeyim. Peki,
Kandilde başka neler yapılır?
Kandilde bize gelsene Taz. Annem helva yapıp komşulara dağıtacak sen de helva yersin.
                                                                                                          

 
 

               Haydi çocuklar!
     Kandilde neler yapıldığını düşünerek, aşağıdaki kuyuya yazalım.
                                    

                                                                                                                            
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bugün bayram erken kalkın çocuklar. Üzmeyelim annemizi… Lay lay…

Bugün Cuma günü kardeş. Cuma günü Müslümanlar için bayram günü demektir.
Ne bayramı Şirin, bayram geçeli çok oldu. Niye bayram şarkısı söylüyorsun?
                                                                                                            

 
 

Haklısın. Cuma günü çok hayırlı ve faziletli bir gündür.
Hz. Muhammed, şöyle buyuruyor:"Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, hangi mü’min o saatte Allah’tan bir dilekte bulunursa Allah onun dileğini kabul eder.
 

 
 

 

Evet, ayrıca Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:"Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Âdem (a.s.) o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş ve o gün cennetten çıkarılmıştır.
Cuma günü Cuma namazı kılınır. Bu namaz öğle namazı vaktinde cemaatle kılınan bir namazdır. Önce 4 rekât ilk sünnet kılınır. Bu öğle namazının ilk sünneti gibidir. Ardından müezzin iç ezan okur. Sonra imam minbere çıkıp hutbe okur. Hutbeden sonra müezzin kamet getirir ve cemaatle Cuma namazının 2 rekâtlık farzı kılınır. Bu sabah namazının farzı gibidir. Farzdan sonra 4 rekât daha sünnet kılınır. Cuma namazı böylece tamamlanmış olur. Bundan sonra dileyen 4 rekât Zuhri Ahir(son öğle) ile 2 rekât da vakit sünneti kılar.
  

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Aff..af ..Bugün çok üzgünüm arkadaşlar çook…
Hayırdır, Pofuduk kardeş. Anlat sıkıntını da elimizden gelini yapalım."Mutluluklar paylaştıkça çoğalır. Üzüntüler paylaştıkça azalır."
 

 

                                                       

Evet, Pofuduk kardeş. Hz. Muhammed: "Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve bir diğerini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir organı rahatsız olunca diğer organları da bu yüzden rahatsız olur" buyuruyor.
 
 

 
 

 

    
                                     

Amcam hasta, onu ziyarete gitmem gerekiyor
Hasta ziyaret etmek güzel bir davranıştır. Hasta ziyaretinde ne yapılır peki?
                                                                      

Hadi çocuklar aşağıdaki kutuya yazalım.
 

 

 

 
               

                                
 
 
 
 
 
  

Merhaba, Kikirik nasılsın?
Hayır, hayır kimse asılmasın.
  

 
 

Ne asılması Kikirik? Hal-hatır sordum. Ben de mezar ziyaretinden geliyorum. Geçmişlerimizi anmalıyız.
Yok, yok öyle demiyorum.
Bak, Peygamberimiz:"Kabirleri ziyaret etmek isteyen ziyaret etsin. Çünkü kabir ziyareti bize ahreti hatırlatır”buyuruyor. Ayrıca mezarlara gittiğimizde orayı çiçeklerle yeşillendirmeliyiz.
????????????
Nasıl dedin? Azanlara gittiğimizde böcek mi vermeliyiz? Neyse ben gideyim de yemek yiyeyim. Sonra da mezar ziyaretine gideceğim. Geçmişlerimize dua etmeli, onları hayırla anmalıyız değil mi?
Kim tok? Ben çok acıktım gerçekten.
Niye yemişlerimizi yakıyoruz? Faydalıdır onlar, yeriz.
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

                                                                                             
 
 

Çocuklar, çevremizde engelli insanlar olabilir. Bu insanlarla karşılaştığımızda onlara yardım etmeliyiz. Dinimiz zor durumda olanlara yardım etmeyi gerekli görmüştür. Yüce Allah "Kim iyilik getirirse, ona o getirdiğinin on katı vardır."buyuruyor. Size iyilikle ilgili bir hikâye anlatayım.
                                                                                                                                              

                                                                                                                       
 
 
                                            NE DOĞRARSAN AŞINA O ÇIKAR KAŞIĞINA
                 Kardeşlerin her ikisi de babalarından kalan çiftlikte çalışırlardı. Her günün sonunda da bu iki genç adam ürünlerini ve karlarını eşit olarak paylaşırlardı. Bunlardan biri evliydi ve çocukları vardı. Diğeri ise bekârdı. Günün birinde bekâr kardeş kendi kendine…
           -" Ürünümüzü ve karımızı eşit olarak paylaşmamız hiç doğru değil, ben yalnızım ve pek fazla ihtiyacım yok…" dedi.
Böylelikle her gece dışarı çıkıp, dolu bir çuvalı gizlice ağabeyinin evindeki ambara götürmeye başladı. Bu arada evli olan kardeş de kendi kendine:
           -"Ürünümüzü ve karımızı eşit olarak paylaşmamız hiç doğru değil, üstelik ben evliyim. Bir eşim ve çocuklarım var. Yaşlandığım zaman onlar bana bakabilirler. Oysa kardeşim yapayalnız, ihtiyarlayınca ona bakacak kimsesi yok" diyordu.
Böylece evli olan kardeş de her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice kardeşinin ambarına götürmeye başladı.
           Bu iki kardeş yıllarca ne olup bittiğini bir türlü anlayamadılar. Çünkü her ikisinin deposundaki tahıl miktarı da bir türlü değişmiyordu.
           Sonunda bir gece iki kardeş, yine birbirlerinin depolarına gizlice çuval taşırken çarpıştılar…
          İşte o anda bütün olup biteni anladılar ve çuvalları yere bırakıp birbirlerini
Kucakladılar.
 
                                                                         
 
 
 

Bilgin’in sözlüğüne hoş geldiniz çocuklar. Bilemediğiniz kelimelerin anlamlarına aşağıdan bakabilirsiniz.
                Biraz da gülelim çocuklar Kaplumbağaların bir gün suyu bitmiş. Ne yapacaklarını konuşurlarken 2 tanesi gönüllü olarak yola çıkmış.20 yıl geçmiş göle varmışlar, ancak kova almadıklarını anlamışlar. Biri "Ben getiririm ama ben gelene kadar su içmeyeceksin "demiş ve diğer kaplumbağada içmeyeceğine söz vermiş. Aradan 60 yıl geçmiş. Kaplumbağa" Giden gelmeyecek ben suyu içeyim de ölmeyeyim "demiş. Ve suyu tam içerken çalıların arasından bir ses gelmiş “BAK BÖYLE YAPARSAN GİTMEM AMA!!!"

                                                       

                                             BİLELİM, ÖĞRENELİM                                        
Farz: Allah’ın yapılmasını kesinlikle emrettiği iş ve davranışlara denir.
Fitre: Ramazan ayında bayramdan önce ihtiyaç sahiplerine verilen bir sadakadır. Ailedeki kişi sayısınca verilir. Ramazan ayının sonuna ulaşan ve temel ihtiyaçlarının dışında yeterli miktarda malı olan her Müslüman’ın vermesi gereklidir.
Hutbe: Cuma ve Bayram namazlarında minberden okunan dua ve yapılan dini içerikli sohbet.
İç Ezan: Müezzinin hutbeden önce okuduğu ezana denir.
Kamet: Namazın farzına başlarken okunan ezan
Mucize: Allah’ın izniyle Peygamberlerin gösterdiği olağanüstü olaylardır.
Mukabele: Bir kişinin Kur’an-ı Kerim’i yüksek sesle okuması, diğerlerinin de dinlemesi ya da takip etmesidir.
Müezzin : Camide ezan okuyup kamet getirmekle görevli olan kişi.
Vacip: Farz kadar kesin olmamakla birlikte yapılması zorunlu olan iş ve davranışlardır.
Zekât: Dini ölçülere göre zengin olan Müslümanların her yıl malının ve parasının belli bir miktarını ihtiyaç sahiplerine vermesidir.                                                      
                                                                                            Not: Metin içeriklerinde Diyanet İşleri Başkanlığı                              rarlanılmıştır.

 

 
  Bugün 11 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol